Mobil oyunlar geliştiren Peak, 18.02.2019 tarihinde onlarca televizyon kanalında aynı anda bir reklam yayınladı. Firma, özetle, yeni ekip arkadaşları aradığını duyuyordu. Prime time kuşağında bir iş ilânı yayınlanması sıra dışı karşılansa da reklam oldukça ses getirdi, fakat kısa süre sonra Audi’nin iki sene önce yayınladığı ve bir araç yazılımını tanıtan reklamıyla neredeyse aynı olduğu ortaya çıktı. Telif hakkı ihlali oluşması üzerine Peak reklam yayınını durdurdu.
Peki reklam, şarkı, kitap gibi eserlerdeki fikir haklarını koruyan, bunların kullanımının ve yayımının yasal düzenlemelerle belirli kişilere verilmesini sağlayan “telif hakkı” nedir? Nasıl korunur?
Telif hakkı, Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün tanımı ile “Bir kişinin her türlü fikri ve emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerindeki haklardır.” Bu haklar eseri çoğaltma, yayınlama, kullanma hakkını yalnızca eser sahibine tanır.
Tanımda iki önemli husus vardır. Birincisi, “meydana getirilen ürünler” ibaresidir. Bu ibare, düşüncenin bir ürüne dönüşmesi gerektiğini ifade eder. Zira telif hakkı, fikirleri korumaz; bu fikirlerin mutlaka somutlaşması (örneğin, yazıya, müziğe, filme dönüşmesi) gerekir. Eser, ancak yaratılmışsa telif hakkı vardır ve eserin olmadığı yerde telif hakkından söz edilemez. İkincisi ise, ürünün “kişinin kendi emeği ile” oluşması, eser sahibinin kendine has özelliklerini taşıması hususudur. Eserde mutlaka bir yenilik ve yorumun bulunması gerekir. İşte bu sebeple telif hukuku yalnızca eser sahibini korur. Eser sahibi ile iş ve işlem yapan üçüncü kişiler, hakların sözleşme aracılığıyla kendilerine devrini veya bu haklara ilişkin izinleri sağlamalıdır.
Telif hakkının kapsamı 5846 sayılı Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu’nda belirtilmiştir. Buna göre ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri telif hakları kapsamındadır. Ancak telif hakkının oluşması için tescile gerek yoktur. Eserler üzerindeki hakların süresi, eser sahibi yaşadığı sürece ve ölümünden itibaren 70 yıl sürer. Koruma sürelerinin dolmasıyla birlikte eser sahibine tanınan mali haklar sona erer ve bu sebeple koruma süresi dolmuş eserler, eser sahibinden izin alınmaksızın serbestçe kullanılabilir.
Yasal düzenlemelerimizde reklam filmi sinema eseri kapsamına girmektedir. Reklamın üretim aşamasında yalnızca müşteri ve reklam ajansı arasında ilişki kuruluyor gibi görünse de, reklam ajansının ilgili eserin yapım aşamasında hizmet aldığı taraflar olması muhtemeldir (örneğin, yapım şirketi, reklam müziği vb.) Bu sebeple bir reklamın üretim sürecinde birden fazla taraf olabilir. Bu noktada, eser, reklam ajansına ya da yapım görevi başka bir kuruluşa aitse yapım şirketine ait olacaktır. Dolayısıyla, telif hakkı sahibini belirlemek için çoğu zaman reklamı sipariş eden müşterinin eser sahibinden telif haklarını devralması beklenir. Sözleşmede eserlerin ne zaman/nasıl devredileceği, telif haklarına ilişkin ayrı bir sözleşme yapılıp yapılmayacağı belirtilmelidir. Aksi durumda, yaratıcı, eser haklarına ilişkin izin ve devirleri tamamlamadan reklamı kullanan müşteriye karşı reklam yayınını durdurmak, ceza ya da tazminat davası açmak gibi haklara sahiptir. Bu nedenle sözleşmelerin kapsamlı şekilde düzenlenmesi faydalı olacaktır.
Peak reklamına geldiğimizde, somut olaydaki müşteri (Peak) ve reklam ajansı arasındaki sözleşme hükümlerini incelemek gerekir. Bunun yanı sıra reklam ajansının (varsa) hizmet aldığı üçüncü taraflar ile arasındaki sözleşme hükümleri ve hatta bahsi geçen Audi reklamına ilişkin telif hakkı sahipleri ile sözleşme yapılıp yapılmadığı dahi önem taşır. İki reklam arasındaki yoğun benzerlik göz önüne alındığında ortada bir esinlenme olup olmadığı da gündeme gelebilir. Ancak esinlenme, telif hukukunda yasak değildir. Benzerlik her zaman ortaya çıkabilir ama “intihal”; yani aşırma, telif hırsızlığı, esinlenmenin sınırıdır. Böyle bir durumda eserin kısmen veya aynen alınması sebebiyle ceza veya tazminata gündeme gelir. Dolayısıyla eserin kendisinden değil, yalnızca bir fikirden yararlanıldığı durumlarla telif hukuku ilgilenmez. Olası bir uyuşmazlık halinde konu genellikle bir bilirkişi aracılığıyla hâkim önünde çözülür ve bilirkişi, esinlenme ve intihal ayrımını tespit eder.
Başlıca telif ihlalleri, Gucci - Guess, Apple - Microsoft, Apple - Google, Star Wars ve Battlestar Galactica’nın yapım şirketleri arasında görülen davalara konu olmuştur. Günümüzde ise sinema ve müzik eserlerine erişimi kolaylaştıran dijital platformlara karşı açılan davalar gündemdedir. Netflix’in Hindistanlı spiritüel Osho’nun ABD/Oregon'da kurduğu topluluğu ve akabinde gelişen skandalı anlattığı Emmy ödüllü belgesel dizisi “Wild Wild Country (Vahşi Kırlar) ” bu davalardan birine konu olmuştur. Uluslararası Osho Merkezi’nin Netflix ve belgeselin yapımcı ve yönetmelerine karşı açtığı davada, belgeselin ilk bölümünde yer alan ve toplam 12 dakika süren kısmın 88 defa telif hakkı ihlaline sebep olduğu, zira ilgili kısımlar ile ilgili haklarının Merkez’e ait olduğu ve bunların belgeselde izinsiz kullanıldığı iddia ediliyor. Öte yandan, dijital müzik hizmeti veren Spotify, on binlerce şarkının lisanssız kullanıldığı ve yayınlandığı iddiası ile Wixen Müzik Şirketi tarafından açılan 1.6 milyon dolar talepli davada protokol ile anlaşma yoluna giderek uyuşmazlığı dava dışı çözmeyi tercih etmiştir.
Taraflar arasındaki menfaat dengesinin çok hassas olduğu telif hukukunda, teknolojinin ilerlemesi, veri taramasının kolaylaşması ve eserlerin yayılmasının an meselesi hâline gelmesi ağır ihlallere sebep olmaktadır. Eserlerin hem görsel hem de sözlü olarak doğru şekilde ifade edilmesini sağlamak için içerik, kampanya, senaryo ve çekimlerin yaratıcı süreçte deneyimli bir fikri mülkiyet avukatı tarafından özenle incelenmesi hukuki sürprizlerin ortaya çıkma riskini azaltacaktır.
Komentarze